
09 Jun Karaman & Silifke Gezisi
Mutfak Dostları yaz öncesi son gastronomi gezisini Karaman ve Silifke’ye yaptı. Özellikle yüzde 70 koyun, yüzde 30 keçi sütünden yapılan Karaman Divle Obruk Tulum Peyniri’nin dinlendirildiği yerin 40 metre altındaki obruğun ziyareti, Divle köyünün benzersiz coğrafi özelliklerinin incelenmesi ve peynir tadımı, gezinin unutulmaz kazanımlarından oldu. Bölge mutfağında bulgur kullanımının güzel örneklerinden Toyga çorbası, gıcıdık, batırık, bulgurca gibi lezzetlerin yanı sıra farklı kavurma türleri ile saray mutfağı stilinde yapılmış erikli kuzu etli “Erikli”, Karaman Grand Otel’in aşçıları tarafından sunuldu. Tartan Konağı, Çeşmeli Kilise, Hatuniye Medresesi, Karaman Müzesi ve Taşkale tahıl ambaları gezisi sonrası Sertavul geçidi üzerinden Torosları aşarak Silifke yöresine gelerek Akdeniz kıyısına ulaşan Mutfak Dostları, burada Atatürk Tekir Çiftliği’ni ziyaret ettiler. 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından satın alınan çiftlik, Türkiye’nin ilk tarım kredi kooperatifi. Bir numaralı ortağı Atatürk olan 36 üyeli kooperatif uzun yıllar çeltik ve pamuk tarımı başta olmak üzere hayvancılık şubelerinin de eklenmesiyle bölge halkına hizmet vermiş, büyük bir tarım hamlesinin başlangıcı olmuş. İlerleyen dönemlerde atıl kalan Tekir Çiftliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ilgisiyle yeniden faaliyette. Mutfak Dostları, restore edilen ilk binası içinde Tekir Çiftliği’nin 1925’ten bu yana hikayesini, tarım vizyonunu dinlediler, çiftliğin bahçesinde Silifke’nin önemli ürünü çilek suyunun tadına bakarak yetkililerden bilgi aldılar. Çiftliğin diğer binalarının da ayağa kaldırılarak hem ziyarete hem de kadın kooperatif ve atölyelerine açılması planlanıyor.
Silifke’de gerek mavi yengeç gerekse Baba Restoran’da çeşitli deniz mahsullerinin tadıldığı yemekler sonrasında, Torosların 1400 rakımlı köylerinden üzüm işleyen Selefkia Şarapları’nda Aküzüm, Göküzüm ve Patkarası şaraplarının tadımını yaptılar. Özellikle yüksek rakımda yetişen Patkarası’nın 2020 rekoltesi, yıllanma potansiyeli ile dikkatleri çekti. Silifke Gastronomi Konağı’nda ise keşkekten kulak çorbasına, yahnilerden içli köfteye geniş yelpazedeki yöresel yemek mekik tatlısı ile taçlandı.
Divle Obruğu ve Coğrafi İşaretin Önemi
Küçükbaş hayvancılıkta koyun ve keçinin özel bir yere sahip olduğu, Torosların yörük kültürünün izlerinin hala sürdüğü coğrafyada hayvancılık ve ilintili gastronomik değerler olan koyun yoğurdu ve esasen bir sütü muhafaza biçimi olan çeşitli tulum peynirleri gezinin önemli unsurları oldu. Tarım Bakanlığı Denetçisi Feyzal Duru Kandemir’in verdiği bilgilere göre kentte bulunan 17 süt işletmesinden 6’sı Divle köyünde bulunuyor ve bunların dördü Divle Obruk peyniri üreticisi. 2018 yılında tescil edilen bu peynir için coğrafi işaret kriterlerine uygun mikrobiyolojik yapıya sahip tek mağara da Divle’de bulunuyor ve 40 ton civarında peyniri barındırıyor. Bu günlerde dinlenmeye bırakılan peynirler, 29 Ekim’de uykudan uyanacaklar… Türkiye genelinin aksine, köyde ve Karaman Ayrancı yöresinde hayvan varlığının azalmadan mevcudiyetini sürdürmesinde ve süt fiyatlarının yükselmesinde coğrafi işaretin ve sıkı korumanın öneminin de altı çizildi. Gezinin planlamasında desteklerini esirgemeyen üyemiz Ahsen Çabuk Toktay’ın Ala Dükkanı’nda gerek Divle gerekse daha yüksek rakımlı İhsaniye köyünde Sarıkeçililer tarafından yapılan İhsaniye tulumu tadımında ise, bu geleneksel peynirlerin nasıl yapıldığına dair bilgiler edindik.
Alahan Manastırı ve Çatakhöyük ziyareti sonrası dört günlük gezi, bu güzel coğrafyayı tekrar ziyaret etme dilekleriyle son buldu.

















